G-ZH3C8VHV1F
Güncel Video Galeri

İmamoğlu: Böyle bir alanın vatandaşın hizmetine sunmamayı akıl tutulması olarak görüyorum

İmamoğlu: Böyle bir alanın vatandaşın hizmetine sunmamayı akıl tutulması olarak görüyorum

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Beylikdüzü’nü yönetirken şehre armağan ettiği ‘Yaşam Vadisi’ modeli ile İstanbullular; dinlenebileceği, nefes alıp spor yapabilecekleri ve sosyalleşebilecekleri yeşil alanlara kavuştu. Kenti daha yeşil hale getiren bu alanlara bir yenisini daha eklemek için düzenlen ‘Baltalimanı Yaşam Vadisi 1’inci Etap’ temel atma töreni, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç’in katılımıyla gerçekleşti.
Törende konuşan İmamoğlu şunları söyledi.

BU ŞEHİR DÜNYANIN EN GÜZEL ŞEHRİ
Haftaya güzel bir başlangıç oluyor Sarıyer’den. İstanbul aslında Boğazıyla, Haliciyle, suyuyla konuşulan bir kenttir. İstanbul’da suyun yolculuğu diye güzel bir kitap çıkarttık İstanbul kitapçısından. Aslında inanılmaz zor bir coğrafya İstanbul su açısından. Hep kilometrelerce öteden su taşıma hikayeleri var tarih boyunca. Ama aynı zamanda kendi içinde de çok şaşırtıcı kaynakları var. Bu kaynaklar hem yeraltı su kaynaklarımız hem derelerimiz, ırmaklarımız, söz konusu muhteşem bir coğrafya. Yani bu şehir dünyanın belki de en güzel şehri. Belki de diyorum bizim için hani taraflı olur diye belki deyi ekliyorum. Yoksa bizim için en güzel şehri.

AYAMAMA’YA DEVLET ELİYLE LÜKS KONUT YAPILDI:
Ne yazık ki yaptığımız hatalar var eksiklikler var. Örneğin bunlardan bir tanesi İstanbul’un derelerini koruyamadık. Şu anda İstanbul’un derelerine şehir kuranlar, mahalleleri kuranlar, koca koca binaları yapıları yapanlar hatta Ayamama Deresi’nin kıyısına devlet eliyle devlet eliyle lüks konut yapanlar. Sanki devletin oraya ihtiyacı varmış gibi o alanların bertaraf edilmesi, yok edilmesi yüzünden gerçekten şu anda İstanbul’un çok sorunlu alanları doğdu diyebilirim. Ve bunların büyük kısmı ne yazık ki son yirmi otuz, otuz beş yılın eseri. Çok eskiye gitmeden bu dönem içerisinde bunun yapıldığını görebiliriz. İmara açılmış oralar. İşgal edilmiş vesaire vesaire. Günün sonunda bazen bu yapılan hatalar yani inanın altını çizerek söylüyorum. İhanet diyebiliriz buna. Bu yapılan ihanetler kimi zaman can almış. Kimi zaman insanları zor durumda bırakmış. Ve Allah korusun ki belki de depremde en riskli alanlar halinde İstanbul’un şu anda da tehdit alanları şekline dönüşmüş.

BU GİDİŞİ DURDURMA VE TERSİNE ÇEVİRME NOKTASINDA BİR VİZYON ORTAYA KOYUYORUZ
Bu riskler işte sel, su riskleri üzerinden baktığımızda ve diğer sorunlu alanlar olarak tariflediğimizde biz bu gidişi durdurma ve tersine çevirme noktasında bir vizyon ortaya koyuyoruz. Buralarda bir yandan yağmur sularını toplayıp sağlıklı bir biçimde bu dereler üzerinden denize ya da boğaza ulaşmasını sağlamak. Bir yandan buralara kanalizasyonların karışmasını engellemek, yani bu tür rehabilitasyonları da yapıyoruz. Bu yaptığımız vadiler sadece üstünde size olağanüstü güzel yeşil alanları kazandırmakla kalmıyoruz aynı zamanda yer altındaki o altyapı sorunlarını da çözerek gerçekten önemli bir işi başarıyoruz. Bir yandan da tabii ki bu tür derelerin etrafının yapılaşmaya açılmasını da engellemiş oluyoruz. Tümden ortadan kaldırıyoruz.
BİR TAKIM HUKUKİ SORUNLAR YAŞIYORUZ
Bu bölgeyi doğal haliyle korumak, bu anlattığım az önce genel sekreter yardımcımızın ifade ettiği İstanbul’un yaklaşık yirmi noktasındaki bütün vadilerde ortaya koyduğumuz strateji. Ve bunların on milyon metrekareyi aşan kısmının şu anda imalata dönük sürecin başlatılmış olması çok kıymetli. Tabi buralarda birtakım hukuki sorunlar yaşıyoruz, idari sorunlar yaşıyoruz, işgaller var. Buraların bir kısmının sadece burada bile birçok alanın duvarlarla çevrili ve kapalı olduğunu bundan birkaç ay önce görebilirdiniz. Burayı hayatın bir parçası yapmak burayı günlük yaşamın nitelikli halini ortaya koymak. Mahallenin bir boyutundan çıkıp buradan yürüyerek boğaza inmenizi sağlamak güvenli bir şekilde. Ailelerin, çocuklarımızın burada eğleneceği, spor yapacağı nitelikli alanları oluşturmak. Toplu taşımaya ulaşacağınız yere giderken yine sağlıklı bir alandan geçerek gitmek. Bu burada birkaç kilometre bazı yerlerde 12 kilometreye, 17 kilometreye kadar çıkan hatları söz konusu. Örneğin Ayamama ‘da hedefimiz yaklaşık 23 kilometreye kadar o vadinin kullanımını İstanbulluların hizmetine sunmak olacak.

ATATÜRK KENT ORMANI HANGİ AKILLA SAKLANDI ANLAMIŞ DEĞİLİM
Dolayısıyla aslında şehirde biz hem dereleri yok ettik hem derelerin çevresini kötü bir kullanıma tabi kıldık. Aynı zamanda ne yazık ki geri dönülemez yapılaşmaların ve riskli yapılaşmaların merkezi haline getirdik. Tabi bu gözü dönmüş bakışın ne yazık ki israfçı zihniyetin rantçı anlayışın tersi bir bakış. Burada meseleyi 16 milyon insanımızın ve bu şehrin geleceğinin kurtarılması bakışıdır. Günlük hayatın bir parçası yaptığınızda işte o zaman aktif yeşil alan kullanımı kriterine tabi oluyor aslında. Bakın burada çok kısacık yani üç yılda sadece Sarıyer’de ortaya koyduğumuz büyük alanlarla ilgili tek başına Atatürk Kent Ormanı dahi bir mucize gibi alan. Buradan bütün İstanbullulara sesleniyorum. Burası üç yıl önce yani 2020’de biz burayı hizmete açtık. 2020 öncesinde böyle bir alanın kullanımı mümkün değildi vatandaşımıza açık değildi. Sadece bir mahallenin insanı orayı bilir ve transit geçişle metroya ulaşmak için kaçak bir biçimde o ormanın içinden geçilirdi. Hangi akılla, hangi zihniyetle burayı İstanbullulardan saklandı, gizlendi anlamış değilim hala. Ve ben şahsen şunu ifade edeyim hayret içerisinde kalmıştım belediye başkanımızla, milletvekilimizle orayı ziyarete gittiğimizde ilk ve hızlı bir çalışmayla sadece bir yılı aşkın bir sürede orayı hizmete açtık. Hatta biraz daha mesafeli bir biçimde tümüyle koruma altına alan, kapılarını belirleyen otoparklarını tarifleyen bir biçime kavuşturduk. Az önce dedim ya İstanbullulara sesleniyorum. Metroyla beraber gidebilirsiniz. Durakta inebilir ve bir milyon 200 bin metrekareyi gezebilirsiniz.

ATATÜRK’ÜN BİZE EMANET ETTİĞİ BÜYÜKDERE FİDANLIĞININ SARIYER’E HİZMET EDER HALE GETİRECEĞİZ
Sadece Sarıyer’de yine tespit ettiğimiz şu an arkadaşlarımızın projelerini olgunlaştırdığı Büyükdere Fidanlığı, Atatürk’ün bize emanet ettiği Büyükdere fidanlığının finansmanını da büyük oranda bir firmayla uzlaşarak karşılıklı bir protokole bunu dökerek bir kısmını da kendi finansmanımızla çözerek 300 bin metrekareyi de orada Sarıyer’e hizmet eder hale getireceğiz ve çok hızlı yapacağız ve de orayı tarihi fidanlığı, Atatürk’ün bir fidanlık olarak İstanbul’a hediye ettiği o alanı yine fonksiyon biçimiyle, o fidan kültürünü bu ülkenin kendi yetiştirmeyle ilgili tohum kültürünü anlatan, aktaran eğitimler veren bir bölümü de olacak. Yapılarını yine o eski yapı biçimiyle koruyan ama onun dışında tümden etkin bir yeşil alanı yine Sarıyer’e kazandırmış olacağız. 250 bin metre de buranın tamamı, ortaya koyduğumuz rakam sadece İstanbul Sarıyer ilçesinde bir milyon 200 bin, 300 bin daha bir milyon 500 bin. Üstüne 250 bin daha eklediğinizde bir milyon 750 bin metrekarelik yeşil alanı Sarıyer’de büyük bir kısmını hizmete geçirdik, tamamını da iki bin yirmi üçte hizmete geçirmiş olacağız.

BÖYLE BİR ALANI VATANDAŞIN HİZMETİNE SUNMAMAYI AKIL TUTULMASI OLARAK GÖRÜYORUM
Böyle bir alan işlenip, düzenlenip, vatandaşın hizmetine sunmamayı akıl tutulmasını, ben akıl tutulması olarak yorumluyorum. Yani bunu niçin yaparsın? Bundan sonra biz açtıktan sonra da vay efendim orada ağaçlar zaten vardı oradaki orman vardı. Aynen Kemerburgaz Kent Ormanı gibi. Biz ormanın olduğunu biliyoruz ağaçlar var, var ama buraya girilemiyordu bile. Ya da oralara da girilemiyordu. İşte biz gerçekten bu zihniyetin dönüşümünü ve değişimini sizlere anlatmaya çalışıyorum. Bu şehrin nimetleri çok nimetleri güzel nimetlerine hala iyi kullanırsak bu şehrin fırsatları yüksek. Bu şehir dünyaya örnek olabilecek her alanda yeşil alanın korunmasında, doğanın korunmasında dahi örnek işler yapabilir durumda. Hacı Osman’daki Atatürk Kent Ormanı’nı tümden araçlardan arındırarak sadece yürüyüş, koşu, spor alanları yaparak kuşların en hassas alanlardan biri olduğu için kuşlar için orayı o anlamda bir gözlem merkezine dönüştürecek kadar doğayı koruyucu bir sistemle orayı hayata geçirirken Kemerburgaz’daki Kent Ormanı’nda da birçok faaliyet alanında içinde barındıran konserler, eğlenceler, etkinlikler, buluşmalar milli bayramların kutlanması vatandaşların yürüyüşünü yapacağı çok fonksiyonel hale getirmenin bir modelini ortaya koymak, bir şehir açısından aslında nerede neyin yapılacağını, prototip gibi değil yani. Tabi ki park yapılsın mutluyum. Az önce değerli hem İstanbul’a hizmet etmiş sporda hem partide vekilliğiyle hizmet etmiş Vedat Bey bahsetti. Yani evet biz buralarda doğal alanları doğal bir biçimde geliştirmenin de modelini ortaya koyuyoruz.

BAZI İHANETLER VAR Kİ GERİ DÖNDÜRÜLEMEZ Karadeniz’de de aynı tip Millet Bahçesi, Orta Anadolu’da da işte ne bileyim Güneydoğu Anadolu’da da İstanbul’da da ya olmaz insanların yaşam biçimleri var, alışkanlıkları var. Ya bu işin uzmanları var prototip gibi. Bu şeye benziyor. Benim köyümün tepesindeki TOKİ evleriyle, Başakşehir’deki TOKİ evleriyle, Nevşehir’deki TOKİ evleriyle, Kars’taki TOKİ evlerinin aynı mimariden çıkması bu bakış açısı, bundan da vazgeçiyoruz. Yani modeli ortaya koyuyoruz ve özgün vadiler, spor yapılan, çeşitli temalarla sosyalleşebilen vadileri hayata geçiriyoruz. Buralardaki etkinlik alanlarını ve özellikle genel sekreter yardımcımızın ortaya koyduğu gibi ilk etabın yüz bin metrekare ve bu yıl sonuna kadar toparlanıp hızla diğer etabına da devam edeceğimiz ve 2023 tümü bitirilecek olan bu alanında İstanbul’a çok iyi geleceğini, boğazdan içeriye doğru bu sürecin devam etmesinin de çevre mahallelere çok iyi geleceğini şimdiden görüyorum. Yeni yapılan Yağmur suyu hattıyla Karanfil sokak ve Kanlıkavak Deresi sokakta yağmur suyu birikintileri ve taşkınları da sona erdirmiş oluyoruz. Yine buradaki atık su hattı burayı tümden toparlayıp atık su sorununu ortadan kaldırıyor. Aynı zamanda arkadaşların bana verdiği tespitle ki belediye başkanımızın da çok iyi bildiği bir sorun. Buradaki 30 evin de yaklaşık 60 yıllık kanalizasyon sorununu da bu süreçte çözüme kavuşturmuş olacağız. Proje alanında olan yeşil alanı dışında yedi bin metrekarenin üzerindeki beton alanı da yeşil alana dönüştürmüş. Buradaki sürücü kursu eğitim alanını da başka bir yere taşıyacağız. Dolayısıyla burası çok nitelikli Sarıyer, Reşit Paşa, Emirgan, Baltalimanı ve Fatih Sultan Mehmet mahallelerinde yaklaşık 50 bin vatandaşımıza hizmet eden ama eminim ki boğaza gelen bir vatandaşımızın da hadi şuradan yürüyelim diyebileceği ve keyif alabileceği bir alana dönüşmüş olacak. Burada insana saygı var kente özen var. Özenli bir biçimde anlamlı ve ahlaklı bir biçimde iş üretme kabiliyeti var. İstanbul’un hava koridorlarını binalarla kapatılmasının değil, yeşil alanlarla açık bir hale getirilip, nefes alan bir kent ortaya koyma karakteri var. İnşallah İstanbul’da gerçekten kişi başı aktif yeşil alana belki de tarihindeki en yüksek katkıyı beş yıla böldüğümüzde bu dönem vermiş olacağız. Ben size iddialı bir şey söyleyeyim. Gerçekten bu şehre çok kötülükler yaptı. Bazı ihanetler var ki geri döndürülemez. Ama biz göreceksiniz sadece yani iktidarımızın. İlk iki döneminde İstanbul’u çok iyi hale getireceğiz. Çok güzel hale getireceğiz. Sonrası Allah kerim. Ondan sonrasını daha mükemmele doğru İstanbul’u taşıyacağız.

BAŞKALARININ YANLIŞLARINI DA SİZE ANLATMAKTAN ASLA ÇEKİNMEYECEĞİZ
İstanbul’un hakkını İstanbulluya vermeye devam edeceğiz sizin desteğinizle, sizin dualarınızla kararlı bir biçimde yol yürümeye devam edeceğiz. İş üreteceğiz, işimizi anlatacağız. Başkalarının yanlışlarını da size anlatmaktan asla çekinmeyeceğiz. Hem onları yüzleştireceğiz. Biraz utanma duyguları var ise başları öne eğilsin diye. Yoksa da kendileri bilir vatandaşımıza anlatmış oluruz. Ama hem de iyi yaptığımız şeyleri, projelerimizi vatandaşımıza göğsümüzü gereğe gere anlatmaya devam edeceğiz. Her yerde söyledim, burada da söyleyeyim. Bu dört aylık dönemde ortaya koyduğumuz 150 günde 150 proje kampanyası diyeyim ya da süreci sadece bir kesittir. Bu yüz elli günde yüz elli proje kesittir. İlerleyen dönemimizde de sonuna kadar en az birkaç kampanya daha sizinle buluşmaya devam edecek. Bunun anlamı İstanbul’un her noktasında şu anda dahi yeni yüzlerce projenin ya yapımındayız ya adımını atmak üzereyiz ya projelendirme halindeyiz. Çok çalışkanız hiç endişeniz olmasın. Sizlere layık olmak sizlerin duasını almak ve sizlere mahcup olmamak en büyük idealimizdir. Hepinizi sevgiyle saygıyla selamlıyorum.

SARIYER İBB İLE TANIŞTI
İlçesinde başlanan projenin temel atma törenine katılan Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç, son 3 yılda İBB hizmetleri ile tanıştıklarını ifade ederek duyduğu memnuniyeti, “İlk defa bu tür şeylerin yapıldığının bilincin de olunmasını ve bu işe sahip çıkılmasını istiyorum. Ben tekrar tekrar tüm halkımız adına geldiğiniz için teşekkür ediyorum” cümleleriyle paylaştı.

YILSONUNDA HİZMETE AÇILACAK
İBB Genel Sekreter Yardımcısı Arif Gürkan Alpay da projeyle ilgili şu bilgileri paylaştı:
“Bu proje kapsamında kentimize yeşil bir vadi kazandırmanın yanı sıra yıllardır çözüm bekleyen atık su ve yağmur suyu altyapılarını da hayata geçiriyoruz. Proje içeriğimizde 100 bin metrekare toplam alan bin 437 metre kesintisiz bisiklet yolu, 2 bin 950 metre yürüyüş aksımız bulunuyor. İçeriğindeki fonksiyonlar kitap kafemiz, büfemiz ve üç adet de köprümüz bulunacak. Çocuk oyun alanları, sokak oyun alanları, yetişkin oyun alanlarıyla birlikte spor sahaları, kaykay parkı ve tırmanma duvarımız da mevcutta bulunacak. Bütün bunların özellikle 100 bin metrekarelik birinci etabını da bu yıl sonunda halkımızın kullanımına sunmuş olacağız.”

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)

ÜYE GİRİŞİ

KAYIT OL